27 Aralık 2019 Cuma

neden batırdım

Merhaba
Hikâye ve giriş aşamasını hızlıca geçip bir kişinin bile tecrübelerimden faydalanması için hızlıca işi nasıl batırdım ana başlıklı konuma geçmek istiyorum. Sonunu şimdiden söylesem heyecanı kaçar mı bilmiyorum ama söylemezsem zaten blog yazmamın anlamı ne ola ki? Batırmanın en önemli şartı güvenmektir. Güvenirsen batarsın. O güvenirse batar. Ben güvendim battım. Bu kesin kuraldır. Bu kuralı uygularsan itina ile batarsın.
Güven konusu yüz yıllardır insanlığın sorunu bence. Aslında güven ile herşey çözülür deniyor ama asla böyle düşünmeyin. BATARSINIZ. Battım ordan biliyorum. Nasıl battın diye soran olursa ki soran olmuyor tek cevap GÜVENDİM. Güveni bu kadar kötülediğime göre hikayeye geçebilirim.

2007 yılında memuriyet gibi bir nimeti elimin tersiyle itip birilerine güvenerek istifa ettim. Havamdan geçilmiyordu. Memurluğu bırakıp özel bir şirkette üst düzey yönetici olarak işe başladım. İlk başlarda bana memurluğu bırakma diyenleri dinlememek gibi kahramanlıklar yaptığımı da anlatmadan geçemeyeceğim. İdealist iş insanı olma peşinde olduğum için memur iken ticaretle uğraşmak falan hiç aklımdan geçmiyordu. Memuriyetten istifa ederken bir kişi hariç kimse istifa etmeyi tavsiye etmedi. büyük bir hataya imza atarken tek başıma bu kararı alıp dünya tarihine meydan okumanın havasını taşıyordum. Halbuki ne devletin ne de insanların benim yokluğumla ilgili endişesi yoktu. Benim boşluğum yoktu ki doldurulma derdi olsun. Böyle düşünmek yerine benim gibi nitelikli bir memuru devletin kaybettiğini ve vatandaşın da bu nedenle bir sürü mağduriyet yaşayacağını düşünüyordum. Devlet için de vatandaş için de nokta bile değildim ama yıllarca müsteşarlık teklif edilirse dönerim havasında idim...